Çok değişik bir başlık oldu değil mi?
Ama evet doğru cümle gerçekten bu. Neden korkak bir tavır sergiliyoruz. Özellikle İlkokul bitiminden sonra belirli konularda törpülenmeye başlıyoruz. Resim yapamayanlar resim yapmayı hayalinde güzel resimler canlandırmaktan vazgeçiyor, Flüt çalamayanlar diğer müzik enstrümanları daha denemeden ben bunu çalamam diye düşünmeye başlıyor.
Hadi diğer konulara da bakalım. Alt kategorilerde olan çalışanlar akıllarına gelen yaratıcı fikirleri denemek, hayata geçirmekten çok silip atıyor. Belirli bir düzeyde otoriter yaşantımız varsa hayallerimizden hatta yapmayı düşündüklerimizi yapmaktan vazgeçiyoruz. Peki bu korkaklığı neden üstümüzden atmıyoruz ya da atmaya çalışmıyoruz?
Bu yazıyı okuyan çoğu kişinin içinden geçen şey “Böyle daha rahatım”. Rahat olduğunu hatta kafanda dert edecek daha az şey olduğunu düşünüyorsun. Peki vazgeçtiğin şeylerden sonra mutlu musun? Asıl soru bu değil vazgeçmen gerekecek şeyler önüne çıktıkça mutlu olacak mısın?
Çevresel ya da diğer şeyleri düşündüğümüzde çevremiz için bazı şeylerden vazgeçiyoruz doğrudur. Ama neden vazgeçmeden ikisini birden götürmenin yolunu bulmuyoruz ya da tamamen vazgeçmek yerine ilk fırsatta hobi olarakta olsa yerine getirmeye çalışmıyoruz.
Sen belki hatırlarsın belki hatırlamazsın çevrendeki küçük çocuklara bak sana en büyük örnek onlar. Binlerce defa düşmesine rağmen yürümekten vazgeçen çocuk gördün mü?
Belki de mesele bu videodaki gibi biz çocukken bize her adımımızda alkışlayan insanlar yerine, her adımımızda bunu yapamazsın bunu yapması zor diyenlerdir?
Evet bu durum psikolojik olarak sizi pes etmeye sevketsede yürümekten vazgeçmek için sebebiniz ne? Sen kendi düşüncenin arkasında duramıyor isen başkası nasıl senin düşüncenin arkasında dursun?
Belki resim çizmekten, hoşumuza giden şeylerle uğraşmaktan, aklımızda ki iş girişiminden vazgeçmemek için çok büyük bir sebebiniz vardır? Yok mu? O zaman ne istediğinizi bilmiyorsunuz.
Evet ne istediğinizi bilmiyorsunuz. Önce düşündüğünüz şeyden vazgeçtiniz şimdi de istediğiniz şeyden. Çevre ne mi diyecek? Amaaan insanlar konuşur. Sorumluluklarınızın yanında kıyısında köşesinde illa 30 dakika boş zamanınız vardır. Bu 30 dakika hayalin için yetmez mi. En az 1 hafta mı lazım. Koca yıllarda hiç 1 hafta müsait vaktin yok mu? Hadi sende biliyorsun ki vazgeçmez isen başarılı olabilirsin.
Senin kötü resim çiziyorsun diye aşağılayabilirler. Yada tüm denemelerine rağmen başaramayabilirsin. Ama ampülün icadı için bile binlerce deneme yapılmış iken elinde fırsat oldukça neden sen de denemeyesin. Üstelik sen girişim veya başka herhangi bir şey yapacaksan elinin altında çok büyük bir kütüphane var. Sağa sola gidip kitap açmana bile gerek yok.
O kütüphane nerede mi? Bu yazıyı nasıl okuyorsun? Doğru bildin aklındaki şey için eğitimlerden araştırmalara tez yayınlarından akademik paylaşımlara hepsi elinin altında bu yazıyı okuduğun yerde Büyük kütüphane olan internette…
Hadi aklımızdan geçenleri silmekten vazgeçmek yerine nasıl yapabiliriz? Nasıl uygun şartları oluşturabilirim düşünmeye…
21.03.2016
Mahmut YUM
Bir yanıt yazın